Zentrum für Integration und Migration
Rosa- Luxemburg- Straße 50
99086 Erfurt
Avrupa’nın en güçlü ekonomisine sahip ve Avrupa Birliği’nin lokomotifi Almanya, genelde global, özelde Euro bölgesindeki olumsuz ekonomik krizlerden etkilense de her geçen gün ekonomisini büyütmeye devam ediyor. Bu nedenle Almanya halen yabancı yatırımcı için cazip bir ülke konumunu koruyor.
Türkiye’de Alman yatırımcılar ve firmalar bulunduğu gibi Almanya’da da her geçen gün Türk yatırımcıların temsilcilikleri artmaktadır. Bize müracaat eden bir çok Türk işadamının ifade ettiğine göre Avrupa kökenli bir şirketle dünya piyasalarına açılmak daha kolay.
İşte biz de Almanya’da şirket kurmak ve yatırım yapmak isteyen Türk girişimcilere Alman hukukunda uzman avukat ortaklarımızın desteğiyle bu makalemizde ışık tutmaya çalışacağız.
1. Türk girişimcilerin Almanya’da şirket veya işletme kurması, kurulu bir şirkete ortak olması veya devre aldığı bir şirket/işletme için oturum alması şart mı?
Sermaye şirketi ortakları için oturum alma şartı bulunmamaktadır. Alman hukukuna göre şirket veya işletme kuruluşlarında Alman girişimciler için geçerli olan ve aranan şartlar yabancı girişimci için de aranmaktadır. Yani Alman ticaret mevzuatında yabancılar için ayrı bir hukuki düzenleme yapılmamıştır. Ancak girişimcilerin yabancı olmaları dolayısıyla kurulacak şirket veya işletmelerde idareci, genel müdür veya şahıs işletme sahipleri için Alman Yabancılar Hukukundaki oturum ve işe alınma konularında kısıtlamalar olabiliyor.
Zira bu konumda olanlar vergi dairelerinin, mahkemelerin ve diğer kamu kuruluşlarının devamlı muhatabı olmaları sözkonusudur.
2. Almanya’da şirket kuran, kurulu bir şitkete ortak olan veya bir şirketi devralan bir Türk girişimci Schengen girişimci vizesi (Businessvisum) ve/veya girişimci oturumu alabilir mi?
Maalesef Avrupa Birliği (AB) ve üye ülkelerin Türkiye’ye uyguladığı katı vize uygulamaları dolayısıyla ülkeler arasındaki ticareti olumsuz etkilemektedir. AB ile Türkiye arasında 16 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da Türkiye’ye vize muafiyeti sağlanması ile ilgili bir dizi protokol ve sözleşme imzalanmış, ancak bunun için görüşmelerin sürdürülerek ileri bir zamanda muafiyetin sağlanacağı belirtilmiştir. Bu süre 3,5 yıl olarak belirlenmiştir. Mevcut durumunda Almanya’ya gelecek girişimciler için hem vize konusunda hem de oturum konusunda mevcut Alman ulusal mevzuatı uygulanacaktır.
AB dışında bulunan ve Almanya’ya yatırım amaçlı gelmek isteyen Türk girişimciler için Almanya Schengen vizesi zorunluluğu istemektedir. Uygulamada buna ticari vize (Businessvisum) denilmektedir. Bu vizeyi Türkiye’de ticari faaliyet yürüten kişilerin alması mümkündür.
180 gün içinde 90 gün olarak verilen vize ile bu zaman içerisinde Almanya’da;
- Kurulacak şirketin ana sözleşmesini,
- Alman bir noter üzerinden mahkemelerdeki ticaret sicile şirket kaydının yapılmasını,
- Veya ruhsat dairesine ruhsat bildirimde bulunulmasını,
- Bir şirket/işletmenin kuruluşu için gerekli banka hesabı açmak, şirketin/işletmenin kullanacağı işyeri, depo benzeri yerlerin kira sözleşmelerini yapmak,
- İş ortakları ve/veya iş bağlantısı yapılacak kişiler/firmalarla görüşme, pazarlık ve nihayetinde sözleşmeler yapılabilir.
Bu tür verilecek vize sadece Almanya’ya yatırım yapmayı ve şirket kurmayı kapsar.
Bu vize için Alman konsolusluklarının istediği belgeler;
- Almanya’da kurulu bir şirketten davet mektubu . Bu durumda sadece şirket kuruluşu için verilen böyle bir davet mektubu örneğin kurulu bir Alman şirketinde pay devri alınması halinde olduğu gibi ileride Almanya’da oturum amaçlı istenecek belgelere de eklenebilir. Alman konsolosluklarında bu konu ve gerekli belgelerle ilgili bilgilendirme yapılmaktadır.
- Türkiye’de kurulu şirket veya işletmenin ticaret sicil kaydı ve idare merkezini ,başvuru tarihine kadar hangi ticari faaliyetleri yürüttüğünü gösterir belgeler. Kural olarak burada şirket veya işletmenin son 3-6 aylık banka hesap hareketlerini gösterir hesap ekstreleri istenmektedir.
- Kişi şirket işçisi ise işverenin işçi hakkında ve yürüttüğü işlerle ilgili vereceği bir yazı ile gerçek seyahat planı.
- Almanya’ya seyahatin giderlerinin nasıl karşılandığına ilişkin belgeler. Örneğin otel rezervasyonları, uçak biletleri gibi.
- En az 30.000 Euro limitli Seyahat Sağlık Sigortası poliçesi.
Bu belgeler verildiğinde Alman konsolosluğu belgeleri inceleyip yeterli gördüğü halde Schengen Ticari Vizesini verecektir.
Ancak burada şunu hatırlatmak gerekir ki, alınan her Schengen ticari vizesi ileride alınacak Almanya’da oturum için bir garanti teşkil etmez. Onun şartları aşağıda da değineceğimiz gibi daha farklıdır. Yetkili makam Almanya’da oturum başvurusu incelemesinde ayrıca Alman İkamet Kanunu’nun (Aufenhaltsgesetz) 21 inci maddesindeki şartların yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmekte ve ona göre bir karar vermektedir. Bu kanunda yabancı girişimci oturumu için istenen Almanya çapında en az 250.000 Euro yatırım ve en az 5 işçi çalıştma şartı 2012 yılında yapılan kanun değişikliği ile kaldırılmıştır.
Bahsedilen bu maddeye göre Almanya’da ticari iş yapan yabancılara oturum verilebilir. Dikkat edilirse “verilir” denmiyor, “verilebilir” diyor. Yani bu konu büyük ölçüde idari makamların takdirinde kalmaktadır.
Ancak bunun için maddede bazı şartlar sıralanmaktadır. Bunlar;
- Yapılacak yatırımın/işin ekonomik bir gereksinimi veya bölgesel bir ihtiyacı karşılıyor olması,
- Yapılacak yatırımın/işin Alman ekonomisine artı bir değer katması,
- Yapılacak yatırımın sermayesinin ya kişinin kendisinin koymasının veya kredi yolu ile temin etmesinin garanti olması gerekmektedir.
Bu şartların yerine getirilip getirilmediği tabi olarak idari memurun uzmanlık alanı değildir ve bu konuda mutlaka yetkili kamu veya özel kuruluşlardan görüş alması ve bazı belgeler istemesi gerekmektedir. İşte burada girişimci Türk vatandaşı bir yatırım ve iş planı (Businessplan), iş konsepti, sermaye ve mali plan, firma profili, tahmini kâr-zarar planı, özgeçmişini gösteren CW belgesi hazırlamalı ve sağlık sigortasını belgelendirmelidir. Bizim tavsiyemiz tüm bu işlemleri Almanya’da konunun uzmanı bir kişiye hazırlatılması ve yine bu kişi aracılığı ile nihayetinde hazırlanan belgelere göre kurulacak şirket/işletmenin tahmini olarak piyasa gerçekliğine uyup uymadığı, yürütülüp yürütülemeyeceği, 21 inci maddedeki şartları yerine getirip getirmediği hususunda Alman Sanayi ve Ticaret Odalarından (Industrie-und Handelskammer) görüş (Stellungsnahme) alınması halinde girişimci oturumu almak daha kolay olacaktır.
45 yaşından büyük olan girişimciler ayrıca emeklilik durumlarını garantiye alan bir sigortayı veya malvarlığını belgelendirmek zorundadırlar.
Kısacası Almanya’da şirket kurmak, kurulu bir şirketi devralmak veya kurulu bir şirkete ortak olmak isteyen girişimciler bu işlemleri kendileri yapabilecekleri gibi, verecekleri vekaletname ile Almanya’daki bir avukata da yaptırabilirler.
3. Almanya’da kurulabilecek şirket türleri hangileridir?
Yukarıda da belirtildiği gibi Türk girişimcinin Almanya’da bir şirket/işletme kurması gerekmektedir. Yapacağı yatırım alanına ortak sayısına, konulacak sermaye şekline, vergi avantajlarına göre bu şirketin hukuki formuna karar vermeleri önemlidir. Almanya’da Türkiye’deki gibi sermaye şirketleri, şahıs şirketleri ve adi şirketler kurmak mümkündür.
3.1. Limited şirket (Gesellschaft mit beschränkter Haftung- GmbH)
Türk Ticaret Kanununda (TTK) düzenlendiği gibi Almanya’da da ‘’GmbH’’ olarak adlandırılan limited şirketler sermaye şirketleridir. Almanya’da en yaygın şirket türüdür.Ortakları şahsen değil koydukları sermaye payı ile sorumludurlar. Eski Türk Ticaret Kanununun aksine 2011 yılında kabul edilen yeni TTK’ya göre GmbH’lardaki gibi limited şirketler bir ortakla kurulabilmektedir. Ortaklar gerçek kişiler olabileceği gibi Alman mevzuatına veya yabancı mevzuata tabi olan tüzel kişiler de olabilirler. Asgari sermaye miktarı ise 25.000 Eurodur. Ortakların koydukları sermaye ise 100 Euronun altında olamaz.
Borçlardan sorumluluk açısından ise Türk hukukunda limited şirket ortağı SGK primleri, vergi alacakları gibi amme alacaklarından şahsen de sorumlu olmasına rağmen GmbH şirketlerde 25.000 Euroluk asgari sermaye tam olarak ödenmiş ise amme alacaklarından da sermaye payları kadar sorumlu olup, ayrıca şahsi malları ile sorumlu değildirler.
GmbH şirkete kanuni olarak mecburi genel müdür atanacağından ve bu genel müdür tarafından temsil edileceğinden ortakların devamlı surette Almanya’da bulunmaları gerekmemektedir.
Kasım 2008’de kabul edilen kanunla Almanya’da 1 Euro ile kurulabilen ve bir GmbH türü olan ‘’Unternehmergesellschaft (UG)’’ yani girişimci şirketi daha çok küçük ve tek başına işletilebilecek bir şirket türüdür.
3.2. Anonim şirket (Aktiengesellschaft -AG)
Daha çok büyük ölçekli ve uluslararası çalışacak girişimcilerin tercih ettiği bir şirket türüdür. Yine bu şirket de tek kişi ve asgari 50.000 Euro sermaye ile kurulabilmekte ve ortakların sorumluluğu yine sermaye pay oranları ile sınırlıdır. Asgari sermaye ortakların payları ile oluşturulur. Çıkaracağı hisse senetleri ile halka açılabilen ve hisseleri borsada işlem görebilen bir şirket türüdür.
Şirketin temsili ve iç idaresi Alman hukukuna göre çok güçlü yetkilere sahip şirket genel) kurulu tarafından seçilen yönetim kurulu tarafından yerine getirilir.
3.3. Komandit Şirket (Kommanditgesellschaft- KG)
Komandit şirketler Türk mevzuatında da olduğu gibi temelde şahıs şirketleridir. Alman hukukuna göre bu şirketlerin kurulması için asgari sermaye zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle kuruluş işlemleri sermaye şirketlerine göre daha basittir. Şirket ortaklarından en az biri komandite ortak yani tüm mal varlığı ile şahsen sınırsız sorumlu olmalıdır. Komanditer ortaklar ise koydukları sermaye kadar sınırlı sorumlulardır. Tüzel kişiler (sermaye şirketleri gibi) de bu sahıs şirketine komanditer ortak olabilirler. Örneğin GmbH’lar. Almanya’da bu şekildeki ortaklıklar yaygındır ve ‘’ GmbH & Co. KG’’ olarak isimlendirilirler.
3.4. Adi Şirket (Gesellschaft bürgerlichen Rechts-GbR)
Türk Borçlar Kanununda düzenlenen adi şirketlere büyük oranda benzeyen bir şirket türüdür GbR’ler. Adi şirketlerin yapısı basittir. Ciroları yıllık 250.000 Euroyu veya yıllık kârları 25.000 Euroyu geçmediği müddetçe küçük ticari işletme hükmünde kaldıklarından ticaret sicil kütüğüne kayıt olmaları gerekmiyor. Ancak sınırlar aşılırsa ticaret siciline kayıt olmak zorundalar.
4. Almanya’da şirket şubeleri ve ticari temsilcilikler kurulabilir mi?
Türkiye’de kurulu ana bir şirketin Almanya’da bir şubesini kurmak mümkündür. Almanya’da kurulacak şube iki şekilde olabilir. Birincisi ana şirkete bağlı bir şube. İkincisi ana şirketten bağımsız bir şube.
Bağımlı bir şubenin kurulabilmesi için mutlaka ana şirketin Türkiye’de ticaret siciline kaydının olması gerekir. Bu durumda Alman Sulh mahkemesi (Amtsgericht) nezdindeki ticaret siciline kayıt zorunluluğu olmaz. Ancak işletme kaydı (ruhsat- Gewerbe) mecburidir. Bu şubeler her konuda ana şirket yönetimine bağlıdırlar.
Bağımsız şube ise ana şirketten fiziki olarak tamamen bağımsız olduğundan hem Sulh mahkemesindeki ticaret siciline hem de ruhsat dairesindeki işletme sicili kütüğüne kaydının yapılması gerekir. Bu şubeler ana şirketten bağımsız olduklarından yönetimleri de hesapları da kendilerince belirlenir.
Alman hukukunda ticari temsilcilik (mümessillik) müessesesi düzenlenmemiştir. Fakat bağımlı bir şube formatında sadece piyasayı takip ve müşteri ilişkilerini arttırmak amacıyla bir ticari temsilcilik olabilir. Bu durumda işletme (ruhsat) kaydına da gerek olmamaktadır.
5. Almanya’da kurulu hazır bir şirketin (Vorratsgesellschaft) devralınması nasıl olur?
Bazı Türk girişimciler zamna ve masraftan tasarruf etmek için Almanya’da kurulu bir şirketi devralmak isteyebilirler. Hali hazırda faaliyet gösteren, belirli bir cirosu ve müşteri kitlesi olan bir şirketi almak mümkün olduğu gibi sadece satım amaçlı kurulan anonim şirket (AG) ve limited şirket (GmbH) gibi şirketleri de devralmak mümkündür. Ancak sadece satım amaçlı kurulu bulunan bir şirketi almak hali hazırda faaliyet gösteren bir şirketi devralmaya göre başlangıçta öngörülemeyen faktörler veya yükümlülükler konusunda daha az risklidir.
6. Almanya’da bir Türk girişimci için şirket kurulumu prosedürü nasıl işler?
Burada her şirket türü için izlenecek prosedürü izah etmemiz makalemizin uzamasına sebebiyet vereceğinden Almanya’da en yaygın olan limited şirket kurulumunu izah etmeye çalışacağız.
Almanya’da çalışacağı piyasa ve ticaret koluna göre gerekli araştırmaları yapan bir Türk girişimci öncelikle kurulacak GmbH şirketinin kaç ortaklı olacağına, sermaye pay oranlarına, şirket merkezinin nerede olacağına karar vermelidir. Şirketin kuruluşu için girişimcinin/ortakların mutlaka Almanya’ya gelmesi gerekmemektedir. Almanya’daki bir avukata, serbest mali müşavire veya güvendiği birine vekaletname verebilirler. Veya birden fazla ortak varsa biri Almanya’ya bizzat gelip hazır bulunurken diğerleri kendilerini vekaletname ile temsil ettirebilirler.
GmbH şirket türü kurulabilmesi için öncelikle Alman noteri vasıtasıyla bir şirket ana sözleşmesi yapılmalıdır. Bu sözleşmede olması gereken şartlar tıpkı Türkiye’de limited şirket kurulumunda istenen şartlar gibidir. (Şirket iadre merkezi, ortak sayısı ve sermaye payları, ticaret ünvanı, faaliyet alanları v.s. gibi) Sınırlı bir süre için kuruluyorsa bu da ana sözleşmede belirtilmelidir. Ayrıca kimin şirketi temsile yetkili olduğu, şirket müdürünün kim olacağı ve yetkileri açıkça belirlenmeli.
Bu şirket ana sözleşmesi noter tarafından düzenlenir kontrol edilir, şirket kurucusu girişimcilere ya bizzat veya vekaletname yolu ile imzalattırılır ve ticaret siciline kaydını onaylarak, Alman Sulh mahkemesi nezdinde bulunan ticaret sicil kaydına (Handelsregistierung) kaydedilmek üzere Alman Limited Şirket Kanununun (GmbH Gesetz) 8 inci maddesinde istenen belgelerle birlikte mahkemeye noter tarafından başvuru yapılır. Burada istenen belgelerden biri de işletme kaydı/ruhsat (Gewerbe) bildirimidir. Ancak henüz kurulmayan bir şirketin ruhsatının olması mümkün değildir. Bu nedenle ruhsat dairesine(Gewerbeamt) şirket kuruluncaya kadar bildirimde bulunulması konusunda başvurulabilir.
Mahkeme başvuruyu kanuna göre inceler ve gerekirse Alman Sanayi ve Ticaret Odalarından (Industrie-und Handelskammer) görüş (Stellungsnahme) alır. Ruhsat konusunda bir tereddüt oluşursa mahkeme bunu girişimciye veya notere bildirir.
Tüm evraklar tamamlandığında limited şirket ticaret siciline kaydedilir ve şirketin kurulum işlemleri biter. Ancak bundan sonra ruhsat dairesi (Gewerbeamt), vergi dairesi (Finanzamt), kamu düzeni dairesi (Ordnungsamt), Sanayi ve Ticaret veya Zanaatkarlar Odaları (IHK/Handwerkskammer) ve Meslek Kooperatifleri (Berufsgenossenschaften) gibi kurumlara bildirimlerde bulunur.
Bu safhadan sonra şirket adına bir banka nezdinde ticari hesap (Geschäftskonto) açılarak hem hukuken hem de fiilen ticari faaliyete başlanabilir. GmbH adına idari büro, mağaza, depo, araba kira sözleşmeleri ve Leasing, factoring kontratları imzalanabilir.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi şirketi kuran Türk girişimcilerin Almanya’da ikamet etmeleri mecburi değildir. Ancak banka hesaplarını kontrolü, şirketin temsili, resmi makamlarla veya şirketlerle muhatap olması için en azından şirket genel müdürünün Almanya’da ikamet eden ve oturumu olan birinin olması kanuni olmasa da fiili bir zorunluluktur.
7. Almanya’daki vergilerle ilgili kısa bilgiler
Şirket vergi dairesi nezdinde artık kurumlar vergisine tabi bir mükelleftir. Kurumlar vergisi, bir tüzel kişi olan şirketlerde ödenmiş ve temettü (dağıtılmış) kârın belirli bir oranıdır.
Ayrıca Almanya’da şirket veya şahıs işletmeleri ruhsata tabi olduklarından işletme/ruhsat vergisi (Gewerbesteuer) ödemek zorundadırlar. Bu verginin miktarı işletmenin gelir gücüne ve her belediyenin kendisine göre belirlediği orana göre değişiklik göstermektedir. Yani sabit (maktu) değildir. Belediyeden belediye değişen bu oran % 13-20 arasında bulunuyor.
Kısacası şirket kuran Türk girişimci Almanya’da ticari faaliyetlerinden dolayı bir dizi vergi mükellefi olmaktadır. (KDV, Gelir Vergisi, gayrımenkul alarak yatırım yapanlar için intikal verigisi, emlâk vergisi gibi.)
Çifte vergilendirmeyi önlemek için Almanya- Türkiye arasında uluslararası ikili bir sözleşme bulunmakta ve hükümetler tarafından belirli aralıklarla bu sözleşme süresi uzatılmaktadır.
Yatırım malları AB içerisinden veya AB dışından ithal ediliyorsa bunlar gümrük vergisine tabi olmuyor.
*alıntıdır Av. Şerif Yılmaz